ABD’de mart ayında patlak veren banka krizi, on gün kadar kısa bir sürede üç bankanın kapatılmasıyla sonuçlandı: Silicon Valley Bank (SVB), Silvergate ve Signature Bank. Kriz kısa sürede Avrupa’ya da sıçradı. Credit Suisse’in de tökezlemeye başlamasının ardından İsviçre hükümeti devreye girdi ve banka, en büyük rakibi UBS’ye satıldı.

Kendi isteğiyle kepenk indiren Silvergate haricinde her iki bankaya da ABD hükümeti el koydu. Bankaların borç ve varlıklarına kısa sürede alıcı bulundu. Banka krizi tam rahatladı derken, hisseleri günlerdir serbest düşüşte olan First Republic Bank hakkında bir gelişme yaşandı. ABD’nin yönetimini devraldığı bankaya JPMorgan talip oldu.

JPMorgan, First Republic’e talip

First Republic, banka krizinden en çok sarsılan kuruluşlardan biri oldu. Tıpkı SVB gibi teknoloji şirketlerine ve net değeri yüksek kişilere hizmet veren bankanın müşterileri, kötü gidişat nedeniyle panik olarak paralarını çekmeye başladı.

Bu durum, bankanın çöküşünü daha da hızlandırdı. Bankanın mart başında 115 doların üzerinden işlem gören hissesi (NYSE: FRC), hafta sonu 1,78 dolara kadar geriledikten sonra haftayı 3,5 dolar bandında açtı. Bunun üzerine FDIC, uzun süredir bekleneni gerçekleştirerek bankaya el koydu.

Dev yatırım bankası JPMorgan Chase, 1 Mayıs’ta yayınlanan basın bülteniyle bankaya ait varlıkların büyük kısmını satın aldığını duyurdu.

JPMorgan, anlaşma kapsamında 173 milyar dolar borç ve 30 milyar dolar menkul kıymet dahil bankaya ait tüm varlıkları satın almış oldu. Buna ek olarak, First Republic’te tutulan sigortalı veya sigortasız tüm mevduatlar da JPMorgan’ın sorumluluğuna geçti.

Banka, First Republic’in internet sitesinde yayınladığı mesajda müşterilerin faaliyetlerine eskisi gibi devam edebileceğini, internet sitesi ve mobil uygulamanın da kullanılabilir durumda olduğunu açıkladı. JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, anlaşmanın ABD hükümetinin talebi üzerine gerçekleştirildiğini açıkladı.